GLOBALLEŞME [İng.Globalization]:
GLOBALLEŞME [İng.Globalization]:
( Wörterbuch der Soziologie) :
Globalleşme, ülkelerin, birbirinin hükümranlık haklarına saygı göstererek, bölgesel veya küresel olarak yakın ekonomik öe siyasî ibirliği kurmaları ve birbirini tamamladıkları ortak bir pazara kavuşmalarıdır. Globalleeşme,karşılıklı menfaatlere saygıdan geçer. Ülkeler arasında duygusal ve fanatik dümanlıklar globelleşmeyi zorlaştırır. Olaylara çifte standartla yaklaşmak, Dünya barışını bozucu, insan haklarını ihlâl edici, güçlünün haklı sayıldığı bir ortamda globalleşmeye gerçekleştirecek şartlar doğamaz.Globalleme ekonominin kanun ve kuralları işletmekle geliştirilebilir. Globalleşme sadece belirli bir ülkenin, az sayıdaki ülkenin veya çok uluslu şirketin menfaatlerine göre endekslenmiş bir ilişki düzeni değildir. Gerek ekonomik ve gerek siyasî açıdan dışa kapalılık kabul edilemezve konunamaz. ancak, Dünyaya açık olmak, milli menfaatlerden ve bağımsızlıktan vazgeçmek anlamına da gelmez.Globalleşme, teknolojide ve bilgide standartlaşma, sermayenin çok uluslu hale gelmesi, sermayenin hareketliliği, mal ve hizmet arzunun parçalanarak ülke veya firma düzeyinde üretimin belirli bir bölümünün üstlenilmesi, belirsiz rekabetçi bir ortama uyum zorluğu, daa ziyade bilgi üretimi ile eşanlamlıdır. Globalleşme ile sosyal devlet anlayışından uzaklaşma tartışılır olmuştur. Globalleşmede en önemli sosyal değişme ajanı (Bkz. Sosyal Değişme) medyadır. Medyanın Dünyayı küçültmesi, İngilizceyi öne çıkarmış, yaşama tarzında teptipleştirmeyi hızlandırmıştır. Bu durum beslenme ve giyimden müzik anlayışına kadar tesirli olmuştur.Diğer taraftan, ülkelerin evrensel değerleri de hesaba katmaları, demokrasi ve insan hakları konularında asgari şartlara uymaları da gerekmektedir.